Tüp Bağlatma

Tüp ligasyonu olarak da adlandırılan tüp bağlatma yöntemi, en başarılı gebelikten korunma yöntemleri arasında bulunuyor ve operasyonun gerçekleştirilmesinin ardından %99’a varan bir korunma sağlanabiliyor.

 

Bunun için anne adayının rahminde bulunan tüpler yakarak yada iplik vasıtasıyla bağlanılmaktadır. Bu bağlama işlemi sayesinde, anne adayının rahmine gelen spermlerin herhangi bir şekilde tüplere vasıtasıyla yumurtalara ulaşamamakta ve böylelikle gebelik oluşmamaktadır.

Tüp ligasyonlarının çoğu sezaryen operasyonları sırasında yapılır.  Ancak bu kural değildir. Laparoskopi ile her yaşta ve dönemde yapılabilir. Ancak sezaryen dışı zamanlarda yapıldığında gebelik testi yapılarak bir hamilelik olmadığı gösterilmelidir. Hamilelik şansını en aza indirmek için tercihan adet kanamasını takip eden ilk günlerde yapılmalıdır. Laparaskopi genelde son derece basit ve ayaktan yapılan bir işlem olmakla birlikte genel anestezi altında yapılır. Yaklaşık 15 dakika süren işlem sonrası hastanede yatmak gerekmez. 3-4 saatlik dinlenme sonrası hasta evine gidebilir.

 

Tüp Bağlatmanın Yan Etkileri Nelerdir?

Tüpleri bağlanan kadınların karşılaşacakları en büyük sorun, bir daha gebe kalamamalarıdır.  Elbette bazı kadınlar, doğurganlıklarını yitirmiş olmalarının kadınlıklarını da yitirmiş olmaları anlamına geleceğini düşündükleri için psikolojik olarak etkilenmektedirler. Zira operasyon sonucunda çocuk sahibi olmamak haricinde hiç bir fiziksel değişim gerçekleşmiyor.

 

Tüp Açma

Bir kadın bir sezaryen ameliyatı öncesi artık daha fazla çocuk istemi olmadığını düşünerek tüplerinin (kordonlarının) bağlanmasını hekiminden isteyebilir. Veya normal doğumlar sonrasında artık yeterince çocuk sahibi olduğunu düşünerek, kendisinin ve eşinin istemi doğrultusunda imza vererek bir hastane veya klinikte tüplerini bağlatabilir. Aynı kişi daha sonra yeniden çocuk yapmaya karar vererek tüplerinin yeniden açılması isteminde bulunabilir. Bu durumda tüplerin iki taraflı olarak yeniden açılması ameliyatı gündeme gelebilir.  Kapalı tüpler mikrocerrahi yöntemler ile günümüzde yeniden açılabilmektedir.

 

Tüplerin yeniden açılması ameliyatları iki şekilde yapılabilmektedir:

  1. Laparoskopi ile
  2. Mikrocerrahi ile açık ameliyat ile

Aslında her iki teknikte de yapılan iş aynıdır. Yani önce tüpün bağlı olan iki ucu bulunur, daha sonra bu uçlar kesilir ve uç uca getirilerek dikilir. Bu şekilde tubal pasaj açılmış olur. Bu ameliyat işlemi adeta iki damarın uç uca getirilerek dikilmesine benzemektedir.

Başarı oranları %60- 80 oranında değişmektedir. Ayrıca tubal sterilizasyon yapıldıktan sonra geriye kalan sağlam tüplerin 4 cm’den uzun olması ameliyat başarı şansını arttırmaktadır.

Korona virüs günlerinde sosyal izolasyonumuza dikkat ediyoruz😷
Ancak onkolojik ve acil vakalarımız devam ediyor... Hastalarımız önceliğimiz.

Sizin sağlınız için biz görevimiz başındayız 🏩